19 Kasım 2019 Salı

Biz O Nehirleri Çoktan Aştık

Gözlerim kapıda belki gelirsin
Belki yorgunluğuma bir eski koltuk getirirsin 
Üstünde yılların sararmış hatırası 
Otururuz ikimiz 
Benim yorgun dik başım 
Senin yorgun dik omuzlarında
Kalabalıkta olmaz ya
Belki sarılırsın 
Yokluğunun üşüttüğünü bilip
Sıcacık kollarında

Gözlerim kapıda belki gelirsin
Ağır adımlarla biraz da vakur
Ben de sana doğru yürürüm utangaç
Küçük ayaklarım
Küçük bedenim
Elinde bir küçük yastık
Bilirsin korkum yoktur
Ve biz o nehirleri çoktan aştık

Senin şehrin burası 
Bak şu evin bahçesiydi değil mi
Kirlenmemiş bir tohumun 
Bereketli bir toprağa ekildiği yer

Döndüğüm her köşe başında gölgen
Dokunduğum her çiçekte kokun
Nasıl da tanıdık her tabela
Karanlığa düşmüş her sokak
Bastığım her taşta izin
Gelmeyeceğini bilmenin yarası gibi derin
Gözlerim yolda belki gelirsin



O Zaman

Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman Açlığın uykuya döndüğü Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman Kitaplığın önündeki solgu...