21 Şubat 2023 Salı

Papatyanın Savaşı

Bir dağ başı yalnızlığı içindesin bilirim

Başında karabasan bulutlar

Nemli soğuk 

ve uğultulu bir mağara karanlığı ruhun

Kekik yatağında büyütürsün sancılarını

Güneş batarken de acıtır, doğarken de

Baldıran zehri içsen ne fayda

Bal bile yesen mundar olur dilinde

Öyle bereketlidir ki bu topraklar

Topyekün kırıma uğratsalar da bütün çiçekleri

Bulduğu ilk çatlaktan boy verir mutlak bir filiz

İşte o umuttur, 

Onunla renklenir kırım bekleyen diğerleri

Yani hiç doğmamışlar ve doğmuşta yaşamamışlar

Öyle gariptir ki bu topraklar

En nadide çiçekleri de doğurur sancılar içinde

En zehirli yabanıl otlarını da pıtrak gibi

İşte o kavgasıdır, ayrık otları ile papatyanın

Sen, kocaman ama yaralı yüreğinle bunca kötülüğün içinde 

Bir çatlaktan boy vermiş sapsarı gül yüzlü bir çiçek

Umutları bir orman gibi yeşertensin

Doğacaksın yine enkazların içinden

Çünkü gübren insandır

Mayan, tarihin içinden gelen bir koşulsuz sevmek

Eğme başını, asma yüzünü

Yine dirilecek yine göğe bakacaksın

Sevmeye sarılıp, ayrık otlarına direnerek






O Zaman

Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman Açlığın uykuya döndüğü Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman Kitaplığın önündeki solgu...