Bir dağ başı yalnızlığı içindesin bilirim
Başında karabasan bulutlar
Nemli soğuk
ve uğultulu bir mağara karanlığı ruhun
Kekik yatağında büyütürsün sancılarını
Güneş batarken de acıtır, doğarken de
Baldıran zehri içsen ne fayda
Bal bile yesen mundar olur dilinde
Öyle bereketlidir ki bu topraklar
Topyekün kırıma uğratsalar da bütün çiçekleri
Bulduğu ilk çatlaktan boy verir mutlak bir filiz
İşte o umuttur,
Onunla renklenir kırım bekleyen diğerleri
Yani hiç doğmamışlar ve doğmuşta yaşamamışlar
Öyle gariptir ki bu topraklar
En nadide çiçekleri de doğurur sancılar içinde
En zehirli yabanıl otlarını da pıtrak gibi
İşte o kavgasıdır, ayrık otları ile papatyanın
Sen, kocaman ama yaralı yüreğinle bunca kötülüğün içinde
Bir çatlaktan boy vermiş sapsarı gül yüzlü bir çiçek
Umutları bir orman gibi yeşertensin
Doğacaksın yine enkazların içinden
Çünkü gübren insandır
Mayan, tarihin içinden gelen bir koşulsuz sevmek
Eğme başını, asma yüzünü
Yine dirilecek yine göğe bakacaksın
Sevmeye sarılıp, ayrık otlarına direnerek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder