30 Mart 2022 Çarşamba

Göçük


Duyduk ki,

Zonguldak’ın Gelik kazasında bir kaçak ocakmış 

Yokmuş yani ne izni, ne ruhsatı.

Mehmed'in işi, bir kömür çıkarmak,

Bir de yok saymakmış gün yüzü görmediği hayatı... 

Demir kepenkli garajdan girilirmiş desendere ağzına,

Direkleri de  cevizdenmiş çamdan değil

Varıncaya kadar bacaya eğil babam eğil

Bel vermiş çatmaları, direkleri

Dayanamamış dağın  ağırlığına


Tek tük toprak parçaları düşmüş önce, konduramamışlar.

"Olmaz yahu

Tam da haftalıklar verilecek, borçları ödeyeydik önce

Borç gırtlakta, büfe tamtakır, halimiz yaman

Hatice, çocuklar ne eder ben ölünce"

Kopmuş bir çatırtı korkunun tam orta yerinde


Mesai arkadaşları haber vermiş Hatice’ye haberi

Yirmi üç lira çıkmış cebinden,

Bir de yarım paket Maltepe cıgarası

Kaynı da ölmüş ya, geçen sene aynı yerde

Birinin kapanmadan, açılmış ötekinin yarası

Hatice susmuş sadece, ağlamamış bile


Öyle alışkınlar ki bu acıya coğrafyadan

Nasılsa kaderine ölümü kazıyarak yazmış,

Önce devlet, sonra ağzı purolu cebberrut bir kodaman


Duyduk ki, 

Öldüğü gün yapılmış sigortası Mehmed’in

Patron yatağından kalkıp gelmemiş bile

Aramış yazıhaneyi sormuş var mı sigortası diye? 

İnsan yemeye de doymaz hiç,

Ne karadan elmas bu toprak,  ne de dişleri köpek sermaye…

19 Mart 2022 Cumartesi

Ah Kuşlar Ah Yoksulluk

Almaz olur muyum kanat çırpışlarınızın sesini ey kuşlar

Bağrıma basıyorum her birini ayrı ayrı

Köşe koltuğun kırlent çiçeği gibi

Lakin kalın kaldığınız yerde

Aldanmayın birilerinin -hey bahar gelmiş- deyişine

Buralar devlet kadar soğuk

Duvar diplerinde titriyor sokak köpekleri

Ve sahipsiz çocuklar

Velev ki kar düşüyor yaralarımın üstüne

Ömrüm taşıyamam diye bağırdıkça canhıraş

Zaman acımadan üstüne üstüne yaş bırakıyor

Ah bu mutluluklar 

Dört gözümle görsem de 

Zengin bir soğukta bir yoksulun ölüşünü

Acısa da içimin rutubetli duvarları kıymık kıymık

Bahar gelmiş sanıyor yüreğim 

Görünce bir çocuğun gülüşünü

Ey kuşlar 

Velev ki ben bu şiiri size bir fabrikanın üç dakikalık çiş molalarında yazıyorum

Ve makinalar yoksulluk üretiyor üç vardiya 

Bağışlayın kuşlar

Birazdan yollara düşecek işçilerin gürül gürül kalabalıklığı içerisinde 

Kaybolmak gibi sanıyorsam sizinle birlikte kanat çırpmayı

Bağışlayın

Kanatlarımı, kara önlüğün koluna sümüğümüzü silerken kırıldı bizim.

Ah kuşlar

Aldım ta uzaklardan baharın geldiğini müjdeleyen bir doğum çığlığı seslerinizi

Lakin yollar kapanır birazdan, buralar bembeyaz kar, 

Uçmak ister kırkında bu deli yürek sıcak iklimlere lakin

Dedim ya kanadımda onulmaz kırıklar var…

O Zaman

Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman Açlığın uykuya döndüğü Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman Kitaplığın önündeki solgu...