16 Aralık 2022 Cuma

Menevşe Şerbeti (Şarkı)

anlamıştım bir gün suların durulacağını

yorgun ve yoksul bir ekim akşamı

menevşe şerbetinde seviştiğimde

denizin ardına güneş düştüğünde


hey hat...


anladım ki
gözlerinde kaybolduğum güzel
tanrının ta kendisi imiş...

hey hat...
yaşamak ne güzel şeymiş...

15 Aralık 2022 Perşembe

Merdiven Yarası (Şarkı)

Oturmuş merdivende 7

Güzel bir küçük kız 5

Kapının eşiğinde 7

Çirkince bir oğlan 5


Utangaç bir hava 6

Yalayıp geçiyordu 7

Taşları kırılmış 6

Solgun merdivenleri 7


Bir deli cesareti 7

Kalıyor hatırda 7

Bir de avuçlarda 7

Derince bir yara 7


Unutmak mümkün değil 8

Hatırlamak mı asla 7

Birikip duruyorlar 8

Üst üste masamda 7


Sudaki Gül (Şarkı)

Ey yerde akan su

Üşütme gülümü

Sarılasın diye 

Bıraktım kucağına

Dökme yaprağını

Acıtma canını


Çok narindir çok

Tedirgindir o

Ardına bakmıştır

Ödemiştir diyetini

Geride bırakmıştır 

Taç yaprak gülüşlerini


Ey yerde akan su, 

Korkutma gülümü

Büyüktür rahmetin

Sevgin çok derindir

Bu kendi adıma 

Senden son dileğimdir


Ey gökten düşen su, 

Karartma önünü

Ruhunu okşa diye 

Bıraktım eteklerine

Yolu çok çetindir

Taş koyma önüne


Çok narindir çok

Tedirgindir o

Ardına bakmıştır

Ödemiştir diyetini

Geride bırakmıştır 

Taç yaprak gülüşlerini


Ey yerde akan su, 

korkutma gülümü

Büyüktür rahmetin

Sevgin çok derindir

Bu kendi adıma 

Senden son dileğimdir



Eksikli Bir Şey

Evet Bay Sartre
Eksikli bir şeydir dil
Lakin tam anlatabilseydi
İçimdeki dili dışımdaki dil
Hikmeti olur muydu
Sese kavuşmuş, mürekkebe düşmüş sözcüklerin

Söyleyebilseydi insan 
İçinden geçeni eksiksizce
Okunur muydu esamesi
İçini harlayan aşkın azametinin

Evet Bay Sartre 
Eksikli bir şeydir dil
En incesine kadar anlatıldıysa eğer bir şey
Bilin ki o şey asla sevmek değil

Susmak

içimde büyüdükçe büyüyor 

zehirli bir susmak

kapanmaz cüzzam yarası sanki

vicdanımı sarmalıyor o kanlı cerahat

zeytin ağacına anlatayım diyorum 

kaldırım taşına

çöp tenekesine

kediye anlatayım, en azından şu aç kediye

yoksa içimden öldürecek beni bu anlatamamak








5 Aralık 2022 Pazartesi

Ahval

betimsizliğin ve belirsizliğin

çekiminde evrilmek

ve bazen

denizin üzerinde yürümek gibi bir ahval içindeyim. 

yüreğimde acımasızca çatışıyor benle ben

hani diyorum kendimden biraz gitsem.

bu acının sesinden, gülüşünden, ağırlığından

uzaklaşsam ağır ağır bir vagonun penceresinden el sallayarak...

ne acıtıyorsa canımı

yüzüstü bırakıp bu mistik şehrin hengamesinde

kaçıp gitsem


gitme desen, yüzleşemem

acırım yüzüme baktıkça

ve yaklaştıkça yüzüne

dilime dolanır hüzünbaz türküler

ben betimsizliğinle sevişirken

duvarların koyu karanlık gölgelerinde

sen

ahşap bir pencerenin kirli camlarından

ufka bak yeter

 göremiyorsan beni eğer

bil ki bitmiştir bu yangın

nasıl senden habersiz sana yandıysa

külleriyle de dost olmuştur o vakit

 

ve azad edilmiştir yüreğim

yüreğinden

habersizce

 

27.04.2011

Cinayet Arzusu

Hayranlıkla izliyorum
Üsküdar motorundayız ikimiz
Anlıyorum o da bana bakıyor ara ara
Ben ona baktıkça 
Bir tanrıça görüyorum
Saçları rüzgara karışmış gözleri mağrur
Öyle güzel gülüyor ki
Elinde kurumuş bir zeytin dalı
İçinde ağır bir öldürme isteği olmalı

O Zaman

Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman Açlığın uykuya döndüğü Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman Kitaplığın önündeki solgu...