betimsizliğin ve belirsizliğin
çekiminde evrilmek
ve bazen
denizin üzerinde yürümek gibi bir ahval içindeyim.
yüreğimde acımasızca çatışıyor benle ben
hani diyorum kendimden biraz gitsem.
bu acının sesinden, gülüşünden, ağırlığından
uzaklaşsam ağır ağır bir vagonun penceresinden el sallayarak...
ne acıtıyorsa canımı
yüzüstü bırakıp bu mistik şehrin hengamesinde
kaçıp gitsem
gitme desen, yüzleşemem
acırım yüzüme baktıkça
ve yaklaştıkça yüzüne
dilime dolanır hüzünbaz türküler
ben betimsizliğinle sevişirken
duvarların koyu karanlık gölgelerinde
sen
ahşap bir pencerenin kirli camlarından
ufka bak yeter
göremiyorsan beni eğer
bil ki bitmiştir bu yangın
nasıl senden habersiz sana yandıysa
külleriyle de dost olmuştur o vakit
ve azad edilmiştir yüreğim
yüreğinden
habersizce
27.04.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder