5 Aralık 2022 Pazartesi

Ahval

betimsizliğin ve belirsizliğin

çekiminde evrilmek

ve bazen

denizin üzerinde yürümek gibi bir ahval içindeyim. 

yüreğimde acımasızca çatışıyor benle ben

hani diyorum kendimden biraz gitsem.

bu acının sesinden, gülüşünden, ağırlığından

uzaklaşsam ağır ağır bir vagonun penceresinden el sallayarak...

ne acıtıyorsa canımı

yüzüstü bırakıp bu mistik şehrin hengamesinde

kaçıp gitsem


gitme desen, yüzleşemem

acırım yüzüme baktıkça

ve yaklaştıkça yüzüne

dilime dolanır hüzünbaz türküler

ben betimsizliğinle sevişirken

duvarların koyu karanlık gölgelerinde

sen

ahşap bir pencerenin kirli camlarından

ufka bak yeter

 göremiyorsan beni eğer

bil ki bitmiştir bu yangın

nasıl senden habersiz sana yandıysa

külleriyle de dost olmuştur o vakit

 

ve azad edilmiştir yüreğim

yüreğinden

habersizce

 

27.04.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

O Zaman

Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman Açlığın uykuya döndüğü Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman Kitaplığın önündeki solgu...