12 Mart 2017 Pazar

Yokluğunun Şiiri

bu şiiri
bir akşam yola çıkmadan önce okuyacağım sana sana dokunmama ramak kala
kokunda tinsel doyuma, gözlerinde mavi bir huzura kavuşmazdan az önce
ve çok önceleri sen gelmeden, içimde evcilleştireceğim yabanıl bir şiirin kelimelerini bu şiiri kulaklarına fısıldayacağım gece yarısı bildiğin ve belki özlediğin bir yola düşmeden

ruhunu ve onulmazlığını otobüs camlarının sertliğinde törpülemeden önce yani ben bir bütün olarak ruhumla, bedenimle yokoluşlarımı ve ve aşktanımazlıklarımı varoluşlara dönüştürerek yokluğunun çarkında

kelimeler ve şehir yeniden biçimlenirken dişlerimin arasında bir dilim kuru ekmek misali velhasıl ben bir tören havasında hazırlarken varlığımı bir başına geri dönüşlerine bunca kalabalığın içinde kulağına okuyacağım yokluğunun şiirini sonra gözlerine bakıp kimbilir belki varlığının menekşe şiirlerini yazıp yazıp denize atarım...

ve deniz toplarım gelişinin ve gitmeyişlerinin hatırına... 06082011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

O Zaman

Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman Açlığın uykuya döndüğü Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman Kitaplığın önündeki solgu...