9 Ocak 2019 Çarşamba

Birbirine Benzeyen Ölümler

saldım yüreğime mahpus kelimeleri
çelikten zincirleri kopararak
bıçak gibi kesip alır gözlerimdeki feri soğuk
martıları öksüz zamanı yarıda bırakır gibi
acımasızca kesip kanatarak
 
ayaz var burada berrak ve keskin
kurduğum düşleri çekip alır gibi

zengin mevsimlerinde kar serpiştirmiş tanrı
beyaz ve masum, ıslak ve çıplak
yoksulları da yoksul kelimelerimi de görmezmiş gibi
 
pencereyi açarım, içime ayaz batar
buz kesmiş eski çocuk parkı bembeyaz çimen çayır
yokluğun ve üşümek ne kadarda kardeş
ne kadarda birbirine benzeyen ölümler gibi ağır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

O Zaman

Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman Açlığın uykuya döndüğü Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman Kitaplığın önündeki solgu...